• Menu
  • Skip to left header navigation
  • Skip to right header navigation
  • Skip to main content
  • Skip to secondary navigation
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Before Header

  • facebook
  • twitter
  • linkedin
  • volume-control-phone

  • Anasayfa
  • Hakkında
    • Ekibimiz
  • Çalışma Alanları
    • Sağlık & İlaç Hukuku
    • Enerji Hukuku
    • Gayrimenkul & İnşaat & İmar Hukuku & Kiralama & Bina Yönetimi
    • İcra Hukuku & Alacak Tahsili ve İflas Hukuku
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • İş Hukuku
    • Beyaz Yaka Suçları
    • Şirketler Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Uyuşmazlık Çözümü
  • Projeler
    • Sağlık & İlaç
    • Enerji
    • İş Hukuku
    • KVKK Uyum
  • Yazılar
    • İş Hukuku
    • KVKK
    • Sağlık Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Medeni Hukuk
    • Usul Hukuku
    • Vergi
    • Bilişim Hukuku
    • Trafik
    • Genel
  • Sosyal Sorumluluk
    • Çevre Duyarlılığı
    • Kadın İstihdamı
  • Kariyer
  • İletişim
  • Hakkında
    • Ekibimiz
  • Çalışma Alanları
  • Projeler
  • Yazılar
  • Sosyal Sorumluluk
  • Kariyer
  • İletişim

Mobile Menu

İşe İade Davası Sonuçlanmadan, Sona Erdirmeye Bağlı Alacakların Dava Yoluyla Talep Edilmesi

İşveren tarafından, yasal şartları taşıması koşuluyla iş sözleşmesi sona erdirilen bir işçi, işe iade davası açarak sona erdirme işleminin geçersiz ve/veya haksız olduğu gerekçesiyle mahkemeler veya özel hakemler nezdinde işe iadesine karar verilmesini talep edebilmektedir. Birçok kez karşımıza çıktığı üzere işveren tarafından yapılan sona erdirmede işçinin sona erdirmeye bağlı kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti gibi alacakları eksik ödenmekte veya hiç ödenmemektedir. Bu alacaklar da ayrı bir uyuşmazlık oluşturmaları nedeniyle dava konusu yapılabilmektedir. Burada üzerinde durulması gereken, feshe bağlı alacaklar için açılacak dava ile işe iade davasının zamanlamasıdır.

Bilindiği üzere işe iade davasında; iş akdinin sona erdirilmesinin geçerliliğinin işverence kanıtlanamadığı durumda işçinin işe iadesine karar verilir ve işçi söz konusu kararın kesinleşmesinden sonra 10 gün içerisinde işe geri alınması için başvuruda bulunur. İşverenin süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılan başvuruya rağmen işçiyi işine başlatmaması durumunda iş sözleşmesinin yeni sona erme tarihi, işçinin işe başlatılmadığı tarih olmaktadır. Bu durumda kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretleri, işçinin işe başlatılmadığı kabul edilen bu tarih itibariyle doğmakta olduğundan mahkemeler bu tarihten önce açılan feshe bağlı alacaklara ilişkin davaların, dava şartı oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verebilmektedir. Zira Yargıtay işe iade davası sırasında iş sözleşmesinin askıda olduğunu kabul etmektedir. İşçinin başvuru sonrası işe başlatılması durumunda ise iş sözleşmesi sona ermemiş olacağından, alacakların doğmamış olması nedeniyle yine davanın reddine karar verilecektir.

Kısaca;

  • İşe iade davası sürerken
  • iş sözleşmesi askıda sayıldığından feshe bağlı alacaklar için dava şartı oluşmamıştır.
  • İşe iade davası sonucunda işçinin işe iadesine karar verilirse
  • ve işveren talebi olumsuz karşılarsa işçinin alacakları bu yeni fesih tarihi itibariyle hesaplanacaktır.
  • ve işçi işe yeniden başlatılırsa iş sözleşmesi hiç sonlanmamış kabul edileceğinden feshe bağlı alacaklar talep edilemeyecektir.

İki davanın aynı anda açılması durumunda mahkemeler işe iade davasının, alacağa ilişkin taleplerin bekletici meselesi yapılmasına karar vermektedir. Bu durumda alacak davasının kabulü, işçinin işe iade davası sonrası işe başvuru yapmaması koşuluna bağlı olacaktır. Nitekim bu durumda ilk sona erdirme geçerli olacak ve dava tarihinde alacaklar doğmuş ve talep edilebilir olacaktır.

Metnin PDF’i için buraya tıklayabilirsiniz.

 

 

Uyarı: Yukarıdaki bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve yasal tavsiye alma olarak değerlendirilemez. Vona Hukuk Bürosu, doğru ve güncel içerikli bilgiyi sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir ancak, bu makalenin yayımlanmasından sonra yürürlüğe girebilecek olan yasa ve mevzuatlarda yapılan değişiklikler nedeniyle en güncel yasal gelişmeleri yansıtmayabilir. Bu nedenle, bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatlara danışmalısınız.

Previous Post: « İş Hukukunda İşçinin Performans Değerlendirme ve Yönetim Süreci
Next Post: Ceza Ehliyeti Nedir? »

Okuyucu Etkileşimi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Footer

Adres

Vona Hukuk Bürosu
(0216) 372 28 16

Caddebostan Mahallesi Prof. Dr. Hulusi Behçet Cad. No: 14 K: 7 D: 8 34728 Kadıköy/İstanbul

İletişim

Bizimle iletişime geçin, avukatlarımızın istek ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda sizinle ilgilenmelerini sağlayın.
Bizimle iletişime geçin →

Bizi sosyal medyadan takip edin.

  • facebook
  • twitter
  • linkedin
  • Yazılar
  • Çalışma Alanları
  • Sosyal Sorumluluk
  • Duyurular
  • Yasal Uyarı
  • Gizlilik

Site Footer

© 2020 Vona Hukuk Bürosu – Tüm hakları saklıdır.| Buba Dijital Ajans

 

 

Vona Law Firm is Turkish Law Blog ContributorVona Law Firm is Turkish Law Blog contributorVona Law Firm is Turkish Law Blog contributor