27 Mayıs 2022 tarihinde 7406 sayılı “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İşbu düzenlemeyle birlikte özellikle Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda kadına ve sağlık personeline karşı şiddet, takdiri indirim gibi tartışma konusu olan hususlar doğrultusunda önemli değişikliklere gidilmiştir.
TÜRK CEZA KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1. Takdiri İndirim Hakkındaki Değişiklikler
7406 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sürecindeki davranışları,” ibaresi “sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya” şeklinde değiştirilmiş ve “gibi hususlar” ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Ancak failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz” cümlesi ve “kararda” ibaresinden sonra gelmek üzere “gerekçeleriyle” ibaresi eklenmiştir.
Bu değişiklikle birlikte sanıkların sırf duruşma esnasındaki iyi hal ve davranışları sebebiyle hükmolunan cezadan indirim almalarının önüne geçilmek amaçlanmıştır. Zira halk arasında “iyi hal indirimi” olarak bilinen takdiri indirim kurumu bu değişiklikten önce yargı mercileri tarafından amacı doğrultusunda kullanılmamakta, verilen takdiri indirimler gerekçelendirilmemekteydi. Yapılan değişiklik sonrasında takdiri indirimin daha adaletli olacağı öngörülmektedir.
2. Kadına ve Sağlık Personeline Yönelik Şiddetin Önlenmesi Amacıyla Yapılan Değişiklikler
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte özellikle günümüzde genellikle kadınların mağduru olduğu suçlarda verilecek cezaların alt sınırı arttırılmış, TCK m. 82’de düzenlenen “kasten öldürmenin nitelikli halleri” bakımından suçun kadına karşı işlenmesi nitelikli hal sayılmıştır. Sağlık personeli açısından ise TCK m. 113’te düzenlenen “Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi” suçunun konusunun sağlık hizmeti olması halinde cezanın arttırılması şeklinde değişikliğe gidilmiştir:
a. Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Amacıyla Yapılan Değişiklikler
TCK m. 82 “Kasten Öldürmenin Nitelikli Halleri” Bakımından: Kasten öldürme suçunun faili müebbet hapisle cezalandırılırken bu suçun kadına karşı işlenmesi halinde fail ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılacaktır.
TCK m. 86 “Kasten Yaralama Suçu” Bakımından: Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamayacaktır.
TCK m. 94 “İşkence Suçu” Bakımından: Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz.
TCK m. 96 “Eziyet Suçu” Bakımından: Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az olamaz.
TCK m. 106 “Tehdit Suçu” Bakımından: Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz.
b. Sağlık Personeline Şiddetin Önlenmesi Amacıyla Yapılan Değişiklik
TCK m. 113 “Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi Suçu” Bakımından: Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; Bir kamu faaliyetinin yürütülmesine, kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına, engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılır.
Yukarıdaki kanun maddeleri dikkate alındığında yapılan değişikliklerle kadına ve sağlık personeline karşı işlenecek suçların cezalarında caydırıcılık etkisinin arttırılmasının amaçlandığı görülmektedir. Bu sayede kişilerin bu suçlara yönelim oranında bir azalma olacağı öngörülmektedir.
3. Israrlı Takip Suçu
7406 sayılı kanunla birlikte Türk Ceza Kanunu’na “Israrlı Takip Suçu” yeni bir suç tipi olarak getirilmiştir. Değişiklikle gelen madde aşağıdaki gibidir:
“Israrlı takip
MADDE 123/A- (Ek: 12/5/2022-7406/8 md.)
(1) Israrlı bir şekilde; fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
- a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
- b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
- c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.”
Türk Ceza Kanunu’na getirilen bu yeni suç tipiyle günümüzde özellikle kadınların sosyal medya hesapları veya iletişim numaraları üzerinden maruz kaldıkları taciz ve tehdit gibi durumların önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu değişiklik, Türk Ceza Hukuku bakımından oldukça modern bir adım olmuştur. Zira çoğu gelişmiş Avrupa ülkesinde ceza hukuku mevzuatında ısrarlı takip (stalking) suçu düzenlenmiş olup ceza miktarları da oldukça yüksektir. Örnek verecek olursak Anglosakson hukuk sistemi ülkelerinden Birleşik Krallık’ta ısrarlı takip suçunu işleyen kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Kanunumuzda düzenlenen ısrarlı takip suçunun ceza sınırları tartışmaya açık olsa da ısrarlı takibin kendi başına bir suç tipi olarak düzenlenmesi Türk Ceza Hukuku’nun modernize edilmesi bağlamında oldukça önemli bir adımdır.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDA YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
1. Tutuklama Nedenleri Hakkında Değişiklikler
Tutuklama nedenlerine mevcut nedenlere ek olarak; “kasten yaralama suçunun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı veya silahla veya canavarca hisle veya kadına karşı veya sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde,” nedenleri getirilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklere paralel olarak yapılan bu değişiklikle beraber kasten yaralama suçunun işlenmesinde bazı nitelikli durumlar halinde tutuklama nedeninin varlığından bahsedilebilecektir. Mevcut tutuklama nedenlerine ek olarak kasten yaralama suçunun bazı nitelikli hallerinin eklenmesi oldukça radikal bir değişiklik olarak değerlendirilebilir. Zira CMK kapsamında koruma tedbirleri arasında şartları en ağır olan koruma tedbiri tutuklamadır. Bu sebeplerle şartları en ağır olan koruma tedbirinin uygulama alanını genişletmek tartışmaya açık bir konudur.
2. Israrlı Takip Suçunda Uzlaştırma Yoluna Gidilememesi Hakkında Değişiklik
CMK m. 253/3’te “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” cümlesi yerine “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda ve ısrarlı takip suçunda (madde 123/A), uzlaştırma yoluna gidilemez” cümlesi getirilerek yeni düzenlenen ısrarlı takip suçu da uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştır.
Uyarı: Yukarıdaki bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve yasal tavsiye alma olarak değerlendirilemez. Vona Hukuk Bürosu, doğru ve güncel içerikli bilgiyi sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir ancak, bu makalenin yayımlanmasından sonra yürürlüğe girebilecek olan yasa ve mevzuatlarda yapılan değişiklikler nedeniyle en güncel yasal gelişmeleri yansıtmayabilir. Bu nedenle, bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatlara danışmalısınız.
Bir cevap yazın