• Menu
  • Skip to left header navigation
  • Skip to right header navigation
  • Skip to main content
  • Skip to secondary navigation
  • Birinci sidebar'a geç
  • Alt alana geç

Before Header

  • facebook
  • twitter
  • linkedin
  • volume-control-phone

  • Anasayfa
  • Hakkında
    • Ekibimiz
  • Çalışma Alanları
    • Sağlık & İlaç Hukuku
    • Enerji Hukuku
    • Gayrimenkul & İnşaat & İmar Hukuku & Kiralama & Bina Yönetimi
    • İcra Hukuku & Alacak Tahsili ve İflas Hukuku
    • Kişisel Verilerin Korunması
    • İş Hukuku
    • Beyaz Yaka Suçları
    • Şirketler Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Uyuşmazlık Çözümü
  • Projeler
    • Sağlık & İlaç
    • Enerji
    • İş Hukuku
    • KVKK Uyum
  • Yazılar
    • İş Hukuku
    • KVKK
    • Sağlık Hukuku
    • Tüketici Hukuku
    • Ticaret Hukuku
    • Borçlar Hukuku
    • Gayrimenkul Hukuku
    • Ceza Hukuku
    • Medeni Hukuk
    • Usul Hukuku
    • Vergi
    • Bilişim Hukuku
    • Trafik
    • Genel
  • Sosyal Sorumluluk
    • Çevre Duyarlılığı
    • Kadın İstihdamı
  • Kariyer
  • İletişim
  • Hakkında
    • Ekibimiz
  • Çalışma Alanları
  • Projeler
  • Yazılar
  • Sosyal Sorumluluk
  • Kariyer
  • İletişim

Mobile Menu

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı Hk.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adresten farklı olması hâlinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu‘nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olduğu, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkartılması gerekmediğine oy çokluğuyla karar vermiştir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul Kararı Özeti:

ESAS NO: 2019/2

KARAR NO: 2020/3

KARAR TARİHİ: 20.11.2020

KONU: Muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bu adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis adresi” şerhi verilerek TK madde 21/2 uyarınca doğrudan tebligat çıkarılmasının yeterli olup olmadığı, bu adrese öncelikle normal bir tebligat çıkartılmasının gerekip gerekmediğine ilişkin bir uyuşmazlık mevcuttur.

Yargıtay 2. ve 4. Hukuk Daireleri: (i) Tebligatın öncelikle muhatabın bildirilen adresine çıkarılacağı, (ii) bu adrese tebligatın yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi tespit edilerek bu adrese “Mernis kaydı içermeyen” normal tebligat çıkarılacağı, (iii) eğer muhatap adreste oturmakla birlikte, adresten geçici olarak ayrılmış ise; TK madde 21/1 koşullarına uygun şekilde tebligat yapılacağı, (iv) muhatabın adreste oturmadığı tespit edilerek tebligatın iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt (mernis kaydı) düşülerek yeniden tebligat çıkarılacağı ve TK madde 21/1 uyarınca tebligat yapılacağı görüşündedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi: Nüfus Hizmetler Kanunu’nda yer alan “adres kayıt sisteminin” Tebligat Kanunu’na intibakının sağlanması gerektiği, bu durumda adres değişikliği halinde bu değişikliğin bildirilerek adres kayıt sistemine işlenmesinin sağlanması gerektiği, bu bildirimin ihmal edilmesi veya kötü niyetli olarak bildirilmemesi halini kanunun himaye etmeyeceği, uygulamada değişiklikten önce tebligatların yapılmasının büyük emek, zaman, iş gücü kaybı ve masraflara yol açmaktayken yapılan değişikliklerle adres kayıt sistemi dışında ayrıca bir adres araştırması yapılmasına gerek olmadığından tebligat işlemlerinin uzamamasının sağlandığı, (i) tebligatın önce bilinen adrese çıkarılması, (ii) bila dönmesi halinde adres kayıt sistemindeki adres tespit edilerek ve bu adresin “mernis adresi olduğu, TK 21/2 maddesine göre buraya tebligat yapılması” şerhini içerir şekilde tebligat çıkartılarak TK madde 21/2’ye göre her halükarda yapılması gerektiği, (iii) adres kayıt sistemindeki adresin ilk tebligat çıkan adresten farklı bir adres olmasının maddenin iki aşamalı uygulanmasına engel teşkil etmediği, adres kayıt sistemindeki adrese önce olağan yoldan yani TK 21/1’e göre tebligat çıkarmaya gerek bulunmadığı, kanun koyucunun amacının bu olduğu ve buna cevaz verdiğinden TK madde 21/2’ye göre tebligat yapılacağı, adres kayıt sistemindeki adres önce bir kez de TK 21/1’e göre normal tebligat çıkarmanın anılan yasal düzenlemeler karşısında fazladan bir işlem olduğu ve işin uzamasına sebebiyet vermekten başka bir fonksiyonunun bulunmadığı görüşündedir.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu: Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 2. fıkrası ile 21. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemelerle gerçek kişilerin adreslerinin tespit edilememesinden dolayı tebliğin sürüncemede kalması, masraf ve zaman kaybına yol açması engellenmeye çalışılmıştır. Anılan düzenlemelerle terditli bir tebligat söz konusudur. Muhataba önce bilinen en son adresi esas alınarak (normal yola) tebligat çıkartılması gerekmektedir. Muhataba daha kolay ulaşılabilecek bir adresi biliniyorsa önce oraya tebligat yapılması imkânı açık tutulmuştur. Bilinen adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi (mernis adresi), bilinen en son adresi olarak kabul edilecek ve tebligat buraya yapılacaktır. TK madde 10/2’ye göre mernis adresi bilinen en son adres kabul edilerek çıkarılacak tebligatlarda, tebligatı çıkaracak merci tarafından Yönetmelik’in 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca aynı Yönetmelik’in 79. maddesinin 2. fıkrasına göre açık mavi renkte bastırılan tebligat zarfına, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK 21/2 uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir. Böylece gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğundan, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli ayrılmış olsa dahi TK madde 21/2’ye göre tebligat yapılabilecektir.

Muhatabın bilinen son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bu adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “mernis adresi” şerhi verilerek TK madde 21/2 uyarınca doğrudan tebligat çıkarılması TK ile Yönetmelik’teki koşullara uygun olduğundan hukuki dinlenilme hakkının bir ihlali değildir. Adil yargılanma hakkının temel ilkelerinden biri olan “Silahların Eşitliği İlkesi”ne göre her iki tarafın da hakları eşit şekilde korunmaktadır. Bu bağlamda makul sürede yargılanma hakkı her iki tarafa ait bir hak olup, muhatabın hukuki dinlenilme hakkının temini için Kanun ve Yönetmelik’te öngörülmeyen şekilde tebligat yapılmaya çalışılması karşı tarafın makul sürede yargılanma hakkını ihlal etmekte ve muhataba yapılması geciken tebligat işlemi, karşı tarafın hak kaybına yol açabilmektedir.

Özetle, muhatabın bilinen adresine normal yolla gönderilen tebligatın iade olması durumunda, muhatabın mernis adresine öncelikle TK madde 21’e göre tebligat gönderilmesi, gönderilen bu tebligatın da iade olması durumunda TK madde 21/2’ye göre tebligat yapılmasının usul ekonomisine, adil yargılanma hakkına, silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğu ve kanunun kişilerin kötü niyetli bir şekilde bu bilgileri güncellememesini korumayacağından bahisle hukuk düzeni ile bağdaşmayacağı görüşü benimsenmiştir. Muhatabın bilinen son adresine normal yolla gönderilen tebligatın iade olması durumunda muhatabın mernis adresine TK madde 21/2 şerhli tebligatın gönderilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeniyle yeterli olduğu görüşüne ulaşılmıştır.

SONUÇ

Muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bu adresten farklı olması halinde adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “Mernis Adresi” şerhi verilerek TK madde 21/2 uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olduğuna, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkartılmasının gerekmediğine dair oy çokluğu ile karar verilmiştir.

KARŞI OY

Bilinen son adresin tespitinde; tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın bildirimi veya mevcut belgeler esas alınır. Ancak uygulamada çoğu zaman tebliğ isteyenin yani davacı veya alacaklının beyanı esas alınmaktadır. TK madde 10/1-2 lafzında çoğu zaman davacının veya alacaklının muhatabın bilinen son adresi diye bildirdiği ancak doğru olmadığı anlaşılan adrese çıkarılan tebligatın başarısız olmasından sonra bu işlemin yapılmamış sayılacağı ve kanunen bilinen son adres sayılan Adres Kayıt Sistemi’nde yer alan adrese yeniden tebligat çıkarılarak işlemin tekrarlanacağı çok açık bir şekilde anlaşıldığından oy çokluğu ile verilen karara muhalefet edilmiştir.

Kararın Tamamı İçin: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210420-6.pdf

Av. Zeynep AKDENİZ

Uyarı: Yukarıdaki bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve yasal tavsiye alma olarak değerlendirilemez. Vona Hukuk Bürosu, doğru ve güncel içerikli bilgiyi sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir ancak, bu makalenin yayımlanmasından sonra yürürlüğe girebilecek olan yasa ve mevzuatlarda yapılan değişiklikler nedeniyle en güncel yasal gelişmeleri yansıtmayabilir. Bu nedenle, bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatlara danışmalısınız.

Previous Post: « İş Sözleşmesinin İşçi Tarafından Feshi ve Feshin Hukuki Sonuçları
Next Post: Sorumluluk Hukuku Yönünden Ceza Mahkemesi’nin Vermiş Olduğu Beraat ya da Mahkûmiyet Kararlarının Bağlayıcılığı »

Okuyucu Etkileşimi

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Footer

Adres

Vona Hukuk Bürosu
(0216) 372 28 16

Caddebostan Mahallesi Prof. Dr. Hulusi Behçet Cad. No: 14 K: 7 D: 8 34728 Kadıköy/İstanbul

İletişim

Bizimle iletişime geçin, avukatlarımızın istek ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda sizinle ilgilenmelerini sağlayın.
Bizimle iletişime geçin →

Bizi sosyal medyadan takip edin.

  • facebook
  • twitter
  • linkedin
  • Yazılar
  • Çalışma Alanları
  • Sosyal Sorumluluk
  • Duyurular
  • Yasal Uyarı
  • Gizlilik

Site Footer

© 2020 Vona Hukuk Bürosu – Tüm hakları saklıdır.| Buba Dijital Ajans

 

 

Vona Law Firm is Turkish Law Blog ContributorVona Law Firm is Turkish Law Blog contributorVona Law Firm is Turkish Law Blog contributor