Velayet Altındaki Çocuğun Yurt Dışına Çıkarılması konusu seyahat amacıyla ve yerleşme amacıyla olmak üzere iki ana başlık altında incelenmelidir. Buna göre;
Çocuğun seyahat amaçlı yurt dışına çıkması
Velayet hakkı tek ebeveyn tarafından kullanılıyorsa Yargıtay’a göre velayet hakkı kendisinde bulunan eşin, diğer eşten izin almasına gerek yoktur. Ancak uygulamada bazı ülkeler vize aşamasında, diğer ebeveynden alınacak olan izin belgesini şart koşmaktadır. Bu sebeple seyahat edilecek ülkenin konsolosluğundan bu durum mutlaka öğrenilmelidir. (Yargıtay 2. H.D. 2015/11374 E. 2015/12897 K. 17.06.2015 K.T. “Velayet hakkı kendisinde bulunan eşin velayet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurt dışına çıkarması boşandığı eşinin muvafakatine bağlı değildir.” )
Velayet kendisinde olmayan ebeveyn, diğer ebeveynin çocuğu yurtdışına kaçıracağı şüphesi üzerine mahkemeden engelleme kararı alabilir. Ancak bu dava kuvvetli delillerle ispat edilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında; müşterek çocuğun anne tarafından yurtdışına kaçırılacağı endişesiyle, çocuk için süresiz olarak yurtdışına çıkış yasağı verilmesini Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulmuştur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/799 E. 2013/389 K.)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 4 No’lu Protokol’ün “bir devletin ülkesi içinde seyahat özgürlüğü ve ülkesinden ayrılma özgürlüğü” kısmı gereği; çocuğun yurtdışına çıkarılmasının yasaklanması, hem velayete sahip tarafın velayet görevini yerine getirmesine engel oluşturacağı hem de çocuğun seyahat özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuracağını belirtebiliriz. Bu kapsamda çocuğun geçici olarak yurt dışına çıkarılmasında diğer ebeveynden izin alınması gerekmez.
Çocuğun mutad meskeninin başka ülkeye taşınması
Velayeti alan tarafın yurtdışına yerleşmesi halinde, diğer eş aile mahkemesine başvurarak velayet hakkının yeniden değerlendirilmesini isteyebilir. Medeni Kanun’a göre; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.”
Yine Türkiye’nin taraf olduğu Velayet Altındaki Çocuğun Mutad Yerleşim Yerinin Değiştirilerek Başka Bir Ülkeye Taşınması Halinde Çocukların Velayetinin İadesine İlişkin Avrupa Sözleşmesi de velayetin değiştirilmesi davasında göz önüne alınmalıdır.
Çocuğun yurtdışına mutad meskenini taşıma suretiyle götürülmesi uluslararası sözleşmelerle çocuğun korunması ve çocukla kişisel ilişki kurulması kapsamında bir ihlal yaratabilir. Uluslararası Lahey Sözleşmesi’ne göre çocuğun korunması, on altı yaşından küçük çocuklar bakımından uygulanacaktır. On altı yaşından küçük olan çocuğun yurtdışına yerleşmek amacıyla götürüldüğü durumda velayeti kendisinde bulunmayan taraf çocuğun iadesini talep edebilecektir. Bu durumda mahkeme kararları çoğunlukla çocuğun iadesi yönünde olsa da bunun bir istisnası mevcuttur. Mahkeme, çocuğun yeni çevresine uyum sağlamış olduğu tespit edilirse, iade kararı vermeyebilir. Bunun için çocuğun 1 yıldan uzun süredir yurtdışında bulunmuş olması gerekir.
Av. Sena Saraçoğlu
Uyarı: Yukarıdaki bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve yasal tavsiye alma olarak değerlendirilemez. Vona Hukuk Bürosu, doğru ve güncel içerikli bilgiyi sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir ancak, bu makalenin yayımlanmasından sonra yürürlüğe girebilecek olan yasa ve mevzuatlarda yapılan değişiklikler nedeniyle en güncel yasal gelişmeleri yansıtmayabilir. Bu nedenle, bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatlara danışmalısınız.
Bir cevap yazın