29 Mayıs 2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“7511 sayılı Kanun”) ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu kanuni düzenlemelerle ticari hayatta gerçekleşen gelişmelerden doğan ihtiyacın giderilmesi amaçlanmıştır.
A. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
1. Reklam Kurulu’nun Erişimin Engellenmesi Kararı Verebilme Yetkisi
Anayasa Mahkemesi’nin 27 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girecek olan 13 Eylül 2023 tarihli ve E:2022/70, K:2023/152 sayılı kararı (“AYM Kararı”) uyarınca; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 77. maddesinin 12. fıkrasının 5, 6, 7, 8 ve 9. cümlelerinin iptaline hükmedilmiştir. Söz konusu AYM kararı özetle; Reklam Kurulu’nun internet ortamındaki hukuka aykırı içeriklerin çıkarılması veya bulundukları siteler için erişimin engellenmesi yetkisini kullanmasını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiştir.
İncelemede, erişim engellemesi yetkisinin kamu yararı amacına uygun olmasına rağmen yetki için belirtilen usulün ve haklara yapılan sınırlamanın “elverişlilik, gereklilik, ölçülülük” kriterlerinden “gereklilik” ilkesine aykırılığı saptanmıştır. Erişimin engellemesinden önce daha hafif alternatif sınırlama getirilmediği tespit edilmiştir. Söz konusu hükmün anayasada güvence altına alınmış olan temel hak ve özgürlüklerden; madde 13 temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, madde 26 ifade özgürlüğü ve madde 48 çalışma ve sözleşme hürriyeti kapsamında özel teşebbüs kurma özgürlüğünün sınırlandırılması maddelerine aykırılığı tespit edilmiş ve iptale konu olmuştur.
AYM kararı uyarınca iptal kararı 27 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir ve yasa boşluğu oluşması ihtimalini önlemek için ilgili Kanun’da düzenlemeler yapılmıştır.
Değişiklik, Kanun’un 18. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 63/1. maddesinde yer alan “durdurma cezası” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da içeriğin çıkarılması ve/veya engellenmesi kararı verme yetkisi” ibaresi eklenmiştir.
Anayasa Mahkemesi kendisine yapılan başvuruda, ilgili hükmü net, açık, anlaşılır bir ölçüt ve kademeli bir yaptırım öngörülmemesi sebepleriyle iptale konu etmişken, güncel maddenin lafzı dikkate alındığında halen hangi haller için içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı verileceği konusunda bir netlik kazanamadığı ve sınırlamalar için bir ölçüte yer verilmediği saptanmıştır. Maddenin daha açık ve anlaşılır düzenlenmemesi nedeniyle, oldukça geniş yorumlanabilecek kamu yararı amacıyla Reklam Kurulu tarafından içeriğin çıkarılması ya da erişim engeli kararı verilmesinin AYM’nin iptal kararı gerekçesiyle çelişki yaratmakta olduğunu düşünüyoruz.
Yukarıda açıklanan değişiklikle ilgili olarak Kanun’un 19. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 77. maddesinde ilgili fıkra; “Aykırılığın internet ortamı üzerinden gerçekleşmesi hâlinde Reklam Kurulu; içeriğin çıkarılması için ilgili internet sayfasındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden, elektronik olarak iletişim kurulabilecek araçlar ile bildirimde bulunulmasına, bu bildirime rağmen yirmi dört saat içinde içeriğin çıkarılmaması hâlinde erişimin engellenmesine karar verebilir. Muhataba bildirimde bulunulamaması hâli ile sınırlı olmak üzere doğrudan erişimin engellenmesine karar verilebilir. Erişimin engellenmesi kararı uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilir. Erişimin engellenmesi kararı esas olarak aykırılığın gerçekleştiği içerikle sınırlı olarak verilir. Ancak, teknik olarak aykırılığa ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla aykırılığın önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir,” şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu maddeyle erişim engeli kararının alınabilmesi için Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak erişim engeli kararından önce bir basamak daha getirilerek hak ihlallerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Fakat 24 saatlik sürenin değerlendirme için makul bir süre olup olmadığı tartışmaya açıktır.
2. Yaptırım Hükümleri
Kanun’un 19. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 77. maddesindeki yeni düzenlemelerle; madde başlığı “Ceza” yerine tüm tedbirleri de kapsamak amacıyla “Yaptırım Hükümleri” olarak değiştirilmiştir. Ayrıca söz konusu değişiklik uyarınca yaptırımların arttırıldığı görülmektedir:
“(1) Bu Kanun’un;
- a) 4 üncü, 7 nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci, 21 inci, 26 ncı, 30 uncu, 35 inci, 49 uncu, 51 inci, 52 nci, 54 üncü, 57 ncimaddeleri ve 48 inci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı ve yedinci fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler ile 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca malları süresinde teslim veya monte etmeyenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için iki bin iki yüz Türk Lirası,
- b) 6 ncımaddesine aykırı olarak bir mal veya hizmetin satışından kaçınanlar hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için iki bin iki yüz Türk Lirasından az olmamak üzere satışından kaçınılan mal veya hizmetin tüm vergiler dahiltoplam satış fiyatının yüzde onu kadar,
idari para cezası uygulanır.”
“b) 58 inci maddesinin,
1) İkinci fıkrasına aykırı hareket eden üretici ve ithalatçılar hakkında; satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi alınmaması durumunda bir milyon yüz on beş bin Türk Lirası, Bakanlıkça oluşturulan sisteme kayıt yapılmaması veya kaydın güncellenmemesi durumunda her bir servis istasyonu için on sekiz bin Türk Lirası,
2) Beşinci fıkrasına aykırı olarak her türlü mecra ve faaliyetlerinde kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde “özel servis” ibaresini kullanmayan özel servis istasyonları hakkında on sekiz bin Türk Lirası,
3) Sekizinci fıkrasına aykırı olarak satış sonrası hizmet yeterlilik belgesinin geçerlilik süresi boyunca asgari servis istasyonu sayısını sağlamayan üretici ve ithalatçılar hakkında eksik kalan her bir servis istasyonu için yüz yirmi dört bin Türk Lirası,
idari para cezası uygulanır.
- c) 58 inci maddesinde yer alan ve bu fıkranın (b) bendinde yaptırıma konu edilenler dışındaki yükümlülüklere aykırı hareket eden üretici, ithalatçı veya özel servis istasyonları hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem için iki bin iki yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır.”
İlgili değişikliklerle, yaptırımlar için idari para cezası arttırılmış ve sistematiğine yönelik birtakım değişiklikler yapılmıştır.
Söz konusu yeni değişikliklerle birlikte 6502 sayılı Kanun’un 6. maddesinde yer alan satıştan kaçınma yeniden düzenlenmiş, piyasa koşulları ve ürünlerin satış bedeli üzerinden idari para cezası öngörülerek caydırıcılığı arttırılmak istenmiştir. Bu düzenlemenin kötü niyetli olarak satış ve hizmetten kaçınanlar için öngörüldüğü düşünülmektedir.
3. Devre Tatil
Kanun’un 20. maddesinde 6502 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yapılabilir” İfadesinden sonra “yapılabilir, kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınabilir, devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanlar devre tatil satışı yapabilir,” ibaresi eklenmiştir. Yapılan değişiklikle; kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı, dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınabileceği, devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanların devre tatil satışı yapabileceği düzenlenerek maddenin sınırı genişletilmiştir.
B. 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kanun’un 21. maddesiyle, söz konusu 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 18. maddesinde öngörülen idari para cezaları arttırılmıştır. Yeni düzenlemeyle; 14.01.2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde idari para cezaları arttırılarak caydırıcılık sağlanmaya çalışılmış, beşinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, yedinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “beş” ibaresi “yirmi” şeklinde, “durumunda elli” ibaresi “durumunda iki yüz” şeklinde ve “iki yüz elli milyon” ibaresi “bir milyar” şeklinde değiştirilmiştir. Söz konusu maddenin son hali şöyle olmuştur; “Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (ç), (g), (ı), (i), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen idari para cezalarının verilmesini gerektirir aykırılığın bir takvim yılı içinde tekrarı hâlinde, her bir tekrar için bir önceki cezanın iki katı idari para cezası uygulanır. Bu hüküm nispi idari para cezaları hakkında uygulanmaz. (Ek cümle: 23/5/2024-7511/21 md.) Bakanlık, ek 1. maddenin ikinci fıkrasına bir takvim yılı içinde en az üç defa aykırı hareket etmesi nedeniyle idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakendeci işletmelerin iş yerlerini altı güne kadar kapatmaya yetkilidir.”
İlgili düzenlemelerin piyasa koşulları dikkate alınarak caydırıcılığı arttırmak amacıyla hazırlandığı açıktır. İşbu değişikliklerle Ticaret Bakanlığına; bir takvim yılı içinde an az üç defa aykırı hareket edilmesi halinde üretici, tedarikçi ve perakendeci işletmelerin iş yerlerine altı güne kadar geçici iş yeri kapatma yetkisi verilmiştir.
SONUÇ
İşbu makalede incelenen ilgili Resmi Gazete değişiklikleri, 29.05.2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Tüketici Kanunu’nda yapılan değişikliklerin ilgili Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak gerçekleştirildiği görülmektedir. Cezalara ilişkin, Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak daha detaylı bir prosedür öngörülmüş, satıştan kaçınma ve diğer bazı durumlar için öngörülen idari cezalar, caydırıcılığın arttırılması amacıyla ağırlaştırılmıştır. Ayrıca devre tatile ilişkin uygulama alanlarında genişleme getirilmiştir.
Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler uyarınca da piyasa koşulları dikkate alınarak caydırıcılığı sağlamak amacıyla idari para cezaları arttırılmış ve en önemlisi Bakanlığa altı güne kadar geçici iş yeri kapatma yetkisi verilmiştir.
Stj. Av. Arife Arıkanlı – (ed.) Av. Barışcan Bilgiç
Bir cevap yazın