28.7.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile düzenlenen HMK maddelerinden dikkat edilmesi gereken noktaları soru – cevap şeklinde derledik.
Faydalı olması dileğiyle paylaşıyoruz.
› Değişiklikle birlikte, mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi üzerine nasıl hareket etmek gerekir?
» Mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi üzerine; bu karar verildiği anda kesin ise kararın tebliğinden itibaren, kanun yollarına başvurulmadıysa ve karar kesinleştiyse kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmek gereklidir. Aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Değişiklikle birlikte süre, her halükarda taraflara tebliğ edilmeden başlamayacaktır. Davanın açılmamış sayılması durumunda yargılama giderleri davacıya yükletilecektir.
› Duruşma düzenindeki değişiklikler nelerdir?
» Duruşmanın gizli yapılabileceği hallere bir yenisi eklenmiştir. Buna göre genel ahlakın ve kamu düzeninin gerekli kıldığı hallerin yanında “yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün bir menfaatinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde” de duruşma gizli olarak yapılabilecektir. Değişik metinde “ilgili” ifadesi kullanıldığı için, taraflar haricinde bir kişinin (örneğin tanık) üstün menfaati de dikkate alınabilecektir.
Duruşma düzeniyle ilgili bir diğer değişiklik, duruşmanın ses ve görüntü iletimi yoluyla yapılabilmesine ilişkindir. Değişikliğe göre taraflardan biri duruşmaya ses ve görüntü nakli yoluyla katılmayı talep ettiğinde, mahkeme, talep eden tarafın duruşmaya bu şekilde bulundukları yerden katılabilmesine karar verebilir. Ayrıca mahkeme resen veya taraflardan birinin talebi üzerine bilirkişinin, tanığın, uzmanın duruşmada bu şekilde dinlenmesine de karar verebilir. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri işlerde ise mahkeme resen ilgililerin ses ve görüntü nakli yoluyla bulundukları yerden dinlenmesine karar verebilir. Yine yapılan değişikle, fiili engel veya güvenlik sebebiyle duruşmanın aynı il içerisinde başka bir yerde yapılmasına, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonunun uygun görüşü alınarak mahkemece karar verilebileceği hükme bağlanmıştır.
› Hakimin reddi kurumundaki değişikler nelerdir?
» Hakimin aynı uyuşmazlıkta daha önce arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış olması hakimin reddi sebeplerine eklenmiştir. Bu durumda hakimin yargılamadan bizzat çekilmesi veya taraflardan birinin hakimi reddetmesi üzerine hakimin reddi incelemesi başlayacaktır.
Değişiklik ile birlikte tek başına hakimin reddi talebine ilişkin kararlara karşı istinafa başvurulabileceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemenin pratik sonucu, hakimin reddi talebine ilişkin karara karşı süresi içinde istinafa başvurulmadığı takdirde, artık bu kararın istinaf ve temyiz aşamalarında nihai kararla birlikte tartışılamayacak olmasıdır.
› Hakim ne şekilde süre tayin edebilir? Hakimin tayin ettiği süreye uyulmamasının hukuki sonuçları nelerdir?
» Bu konuyla ilgili iki farklı ihtimal üzerinde durmak gerekir:
- Hakimin tayin ederken kesin olduğunu belirtmediği süreler kesin değildir. Bu durumda hakimin tayin ettiği süreye uymayan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilen süre ise kesindir.
- Eğer hakim tayin ettiği sürenin kesin olmasına karar veriyorsa, süreye konu işlemi açıklaması ve süreye uyulmamasının sonuçlarını ihtar etmesi gerekmektedir. Kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemi yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
İlk ihtimalde açıklanan ikinci kez süre verilmesi hali hariç, hakimin gerekli ihtarları yapmaması durumunda, verilen süre kesin süre niteliğini kazanamayacaktır.
› Belirsiz alacak davasında talep belirlemesi ne zaman ve nasıl yapılabilir?
» Davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı hallerde hakim, yargılama sırasında talep konusunun tam ve kesin olarak belirlenebileceği anda davacıya iki haftalık kesin süre içinde talebini belirlemesini bildirecektir. Davacı bu süre içinde talebini belirlemezse, dava dilekçesindeki talep sonucunda belirtilen miktar veya değere göre karar verilecektir. Değişiklik sonrasında belirsiz alacak kalemleri arttırılabileceği gibi azaltılabilecektir.
› Davacının davayı geri alması durumunda hakim ne şekilde karar verecektir?
» Davanın geri alınması halinde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Bu durumda yargılama giderleri davacıya yükletilecektir.
› Davanın açılmasından sonra davacı dava konusunu başkasına devrederse ne olur?
» Devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. Getirilen düzenlemeyle dava davacı aleyhine sonuçlanırsa dava konusunu devreden ve devralan, yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
› Basit yargılama usulünde davaya cevap süresinin iki haftayı geçmeyecek şekilde uzatılması durumunda, cevap süresi ne zamandan itibaren uzar?
» Basit yargılama usulünde davaya cevap verme süresi dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Bazı hallerde cevap süresinin uzatılması mümkündür. Bu durumda cevap süresi, cevap süresinin bitimi tarihinden itibaren iki haftayı geçmemek üzere uzatılabilir. Bunun için davalının cevap süresi içinde mahkemeye başvurması gereklidir.
› Ön inceleme aşamasıyla ilgili neler değişmiştir? Değişikliklerin iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına etkisi nedir?
» Dilekçeler teatisi aşaması bittikten sonra taraflar mahkemece ön inceleme duruşmasına davet edilir. Ön inceleme aşamasıyla ilgili yapılan değişiklikler şunlardır:
- Taraflara, ön incelemeye davet edilirken iki haftalık kesin süre içinde dilekçelerinde belirttikleri belgeleri sunmaları ve başka yerden getirtilmesi gereken bilgi ve belgeler için gerekli açıklamaları yapmaları, aksi takdirde bu delillere dayanmaktan vazgeçtiklerinin kabul edileceği ihtar edilecektir. Değişiklikten önceki metnin uygulamasında taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilirken böyle bir ihtar yapılmamaktaydı, bu ihtar ön inceleme duruşmasında yapılmaktaydı. Bu ihtar ile birlikte tarafların ön inceleme duruşmasında ayrıca bir delil sunma şansları olmayacaktır.
- İddia ve savunmanın dilekçeler teatisi aşamasının bitimine kadar genişletilip değiştirilebileceği hükme bağlanmıştır. Değişiklikten önceki metne göre taraflardan birinin ön inceleme duruşmasına gelmemesi durumunda, diğer taraf iddia ve savunmasını ön inceleme aşamasında serbestçe geliştirebilirdi.
› Ön inceleme aşaması bittikten sonra tahkikat ve sözlü yargılama aşamalarına davet ne şekilde olmaktadır?
» Yapılan değişiklik ile ön inceleme aşaması sona erdikten sonra taraflara çıkarılacak davetiyede tarafların tahkikat ve sözlü yargılama için davet edildiği, duruşmanın hangi gün ve saatte yapılacağı, taraflardan birinin duruşmaya gelmemesi durumunda duruşmaya yokluklarında devam edileceği, tahkikat aşamasının son bulduğu duruşmada sözlü yargılamaya geçileceği, sözlü yargılamanın ertelenmesi halinde taraflara davetiye çıkarılmayacağı ihtar edilir. Kanun’un değişmeden önceki uygulamasında tahkikat aşaması sona ermeden sözlü yargılamaya ilişkin davetler yapılamamaktaydı.
› Yargıtay’ın bozma kararı veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı neticesinde dosya ilk derece mahkemesine gönderildikten sonra ıslah yapılabilir mi?
» Bu durumda ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.
› İmza atamayanların yapacakları hukuki işlemlerin yargılamada senet niteliği taşıması ne şekilde mümkündür?
» Değişiklikten önce imza atamayanların yaptıkları hukuki işlemlerin senet niteliğini taşıması işlemin noter tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıydı. Yapılan değişiklik ile okuma yazma bildiği halde imza atamayanların yaptığı hukuki işlemlerin noter tarafından onaylanması durumunda senet niteliği taşıyabileceği hükme bağlanmıştır.
› Bir adi senet, senette imzası bulunmayan üçüncü kişilere ne zamandan itibaren etki edebilir?
» Bir adi senet bakımından, kendisine ibraz olunduğu noter veya yetkili memur tarafından usulüne uygun olarak onaylanmış ise ibraz tarihi, resmi bir işleme konu olmuşsa işlem tarihi, imza edenlerden biri ölmüşse ölüm tarihi, imza edenlerden birinin imza etmesine fiilen imkan kalmamışsa bu imkanı ortadan kaldıran olayın meydana geldiği tarih üçüncü kişiler hakkında da hüküm ifade eder. Adi senette bahsedilen diğer senetlerin tarihleri, üçüncü kişiler hakkında ancak son senet tarihinin onaylanmış olduğunun kabul edildiği tarihte hüküm ifade eder.
› Ticari defterlerin mahkemeye ibrazında karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş defterinde ilgili husus hakkında hiçbir kayıt bulunmaması veya karşı tarafın ticari defterini ibraz etmemesi durumlarında ticari defterler sahibi lehine delil olarak kullanılabilir mi?
» İki farklı ihtimal üzerinde durmak gereklidir:
- Değişiklik yapılmadan önceki kanuna göre karşı tarafın ticari defterinde ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması durumunda usulüne uygun tutulmuş ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılabiliyordu. Değişikle, karşı tarafın ticari defterlerinde hiçbir kaydın bulunmaması halinde ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı hükme bağlanmıştır.
- Değişiklikle birlikte karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kullanılabileceği madde metnine eklenmiştir.
› Bilirkişi raporuna ilişkin itiraz ve beyanlar ne kadar süreye tabidir, ek süre talep edilebilir mi?
» Bilirkişi raporuna ilişkin itiraz veya beyanların, bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki hafta içinde bildirilmesi gereklidir. Değişikle birlikte bilirkişi raporuna karşı talebin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor veya imkânsız olması ya da özel yahut teknik bir çalışmayı gerektirmesi hâlinde itiraz veya beyan süresi içinde tarafların talep etmesiyle iki haftayı geçmemek üzere ek süre verilebileceği hükme bağlanmıştır.
› Hükmün tamamlanması yolu nedir?
» Kanun’a eklenen hükmün tamamlanması yolu, nihai kararın taraflara tebliğinden itibaren bir ay içinde mahkemeden yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesini talep edilebilmesini sağlayan yoldur. Mahkemenin ek kararına karşı istinafa başvurmak mümkündür.
› Feragat, kabul veya sulh ne zamana kadar mümkündür? Hüküm verildikten sonra feragat, kabul veya sulh yapılması durumunda mahkemeler ne şekilde hareket edecektir?
» Feragat, sulh ve kabul konusunda Kanun aynı sistemi benimsemiştir. Buna göre;
- Feragat, kabul veya sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
- Feragat, kabul veya sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat, kabul veya sulh doğrultusunda ek karar verilir.
- Feragat, kabul veya sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat, kabul veya sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.
› Yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf bu karara karşı istinafa başvurabilir mi?
» Değişikle yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, itiraz yoluna gerek olmaksızın direkt istinafa başvurabilecektir. Oysa yokluğunda aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın istinafa başvurabilmesi için, önce ihtiyati tedbir kararını veren mahkeme nezdinde ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi gerekmektedir.
› İstinaf kanun yolunda ne gibi yenilikler yapılmıştır?
» Yapılan değişiklikle bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verebileceği hallerde bir değişiklik yapılmıştır. Buna göre uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde dosya yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye gönderilebilecektir. Bu değişiklik doktrinde bazı akademisyenler tarafından eleştiriye uğramıştır. Eleştiren yazarlar, bu değişiklikle birlikte bölge adliye mahkemelerinin gerçek işlevlerini yerine getiremeyecek hale getirildiğini belirtmiştir. (bkz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin (2020) Değerlendirilmesi – Hakan PEKCANITEZ, Oğuz ATALAY, Muhammet ÖZEKES)
Ayrıca istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilen hallerde taraflara çıkarılacak duruşma gününü bildirir davetiyede tarafların istinaf mahkemesince belirlenecek gideri davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde yatırması gerektiği ihtar olunur. Belirlenen giderin, verilen kesin süre içinde yatırılmış olması kaydıyla, taraflar mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları takdirde tahkikat yokluklarında yapılarak karar verilir. Belirlenen gider, süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hallerde başvuru reddedilir.
› Kira sözleşmesinden doğan davalar hangi şartlarla temyiz edilebilir?
» Kira sözleşmesinden doğan alacak davaları, konusu temyiz sınırının üstünde olması şartıyla temyiz incelemesine tabidir. Değişiklikten önceki Kanun’a göre, konusu temyiz sınırının üstünde olan alacak davaları haricindeki kira sözleşmesinden doğan davalar temyize tabi değildi. Yapılan değişiklik sonrasında kira sözleşmesinden doğmakla birlikte alacak davası olmayan davaların üç aylık kira tutarının temyiz sınırının üstünde olması durumunda bu davalar da temyiz edilebilecektir.
› İhtiyati tedbir kararının uygulanması hangi süre içinde talep edilmelidir?
» İhtiyati tedbir kararının uygulanması, kararın tedbir isteyen tarafa tebliğ edilmesinden veya tefhiminden itibaren bir hafta içinde talep edilmelidir. Değişiklikten önceki metne göre bu bir haftalık süre, kararın verilmesinden itibaren başlamaktaydı.
› İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına karşı itiraz ne kadar sürede hangi mahkemeye yapılır?
» İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.
› İhtiyati tedbir kararına uymamanın veya aykırı davranmanın yaptırımı nedir?
» Kanun’a yapılan eklemeye göre ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikayet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Bu cezaya karşı itiraz yolu mümkündür. İtiraz üzerine verilecek karar kesindir. Ayrıca belirtmek gerekir ki yeni düzenlemeye göre tedbir kararına aykırı davranışın sona ermesi veya tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi ya da şikayetten vazgeçilmesi halinde, dava ve bütün sonuçları ile beraber ceza düşer.
› Delil tespitinin ardından karşı tarafa tebliğ edilecek belgeler nelerdir?
» Değişiklikten önce karşı tarafa sadece delil tespiti talep eden dilekçe ile karar tebliğ edilmekteydi. Yapılan değişiklikle tespit tutanağının ve varsa bilirkişi raporunun da karşı tarafa tebliğ edilmesi hükme bağlanmıştır.
Stj. Av. Canberk Gümüş
Uyarı: Yukarıdaki bilgi ve görüşlerimiz sadece yol gösterme amaçlıdır ve yasal tavsiye alma olarak değerlendirilemez. Vona Hukuk Bürosu, doğru ve güncel içerikli bilgiyi sağlamak için her türlü çabayı göstermektedir ancak, bu makalenin yayımlanmasından sonra yürürlüğe girebilecek olan yasa ve mevzuatlarda yapılan değişiklikler nedeniyle en güncel yasal gelişmeleri yansıtmayabilir. Bu nedenle, bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatlara danışmalısınız.
Bir cevap yazın